Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
A. Veysel’in vefat şiiri
Ben giderim adım kalır Dostlar beni hatırlasın Düğün olur, bayram gelir Dostlar beni hatırlasın Can kafeste durmaz uçar Dünya bir han, konan göçer Ay dolanır, yıllar geçer Dostlar beni hatırlasın. —-
Âşık Veysel ve David Bowie. Yere yatmış gökyüzüne bakarken, sadece üçümüzün anladığı bir dilden konuştuklarını hayal ederdim. Veysel toprağı anlatırdı. Antik çağların Yunanlı bir filozofunun Arkhe’yi bulduğunu düşünmesi gibi toprağın hükümdarlığını anlatırdı. Ekmeğini yediği toprağa gömülmenin nasıl bir duygu olduğundan bahsederdi. Ve cesedinden var olup torunlarını doyuracak olan ekmeğin gücünün sırrını anlatırdı. Bowie ise değişimi söylerdi. Değişmenin sihrini. “Changes” ismindeki şarkısını fısıldardı kulaklarımıza... Ben dinler ve seyrederdim. On dört yaşımda ve sarhoş. Dinlerdim Bowie ile Veysel’in doğaçlamasını. Sonra uyurdum. “Gidin” derdim. “Görmesinler sizi. Ben sizi, bir gün hatırlarım elbet. Elbet yakalarım ben sizi. Siz gidin...” Yıllar geçti ve hatırlıyorum. Onlar yine konuşuyorlar aralarında. Bazen kısa melodiler duyuluyor ağızlarından saçılan. Ama artık pek bir anlam veremiyorum söylediklerine. Anlayamıyorum ağızlarından dökülen kelimeleri. “Büyüdün!” diyorum kendime. “On dört yaşının hayalet arkadaşlarını tanıyamıyorsun artık...”
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Nasıl bir kafa?
Uzun yıllar önce Veysel anlatmış, demişti ki: “Bir zamanlar Sivasa sazımla inemez olmuştum. Bir polis, bir candarma, sazımı görmesin, hemen elimden alıyorlar, doğru fırına atıyorlardı. Bir zamanlar Sivasa saz dayandıramaz olmuştum.” O zamanlar Sivasta niçin Aşık Veyselin sazını alırlar da yakarlardı? Şükrü Kayanın Dahiliye Vekilliği sıralarındaymış. Ahmet Kutsi Tecer de tam bu sıralar Sivasta öğretmenmiş. Bir gün Veysel ona gelmiş. Tecer: “Hani sazın?” diye sormuş. Veysel de başına gelenleri anlatmış. Ahmet Kutsi Tecer, valiye gitmiş: “Vali bey,” demiş, “bugün polisler Aşık Veyselin sazını almışlar, fırınlamışlar. Doğru mu bu?” Vali: “Doğru,” demiş. Tecer: “Neden?” Vali: “Saz çalmak gericiliktir. Saz gerici bir müzik aletidir. Dahiliye Vekaletinden öyle emir aldık.”
Sayfa 308Kitabı okudu
Aşık Veysel' in Benim Sadık Yarim Kara Topraktır Eserine Karşılık Olarak
Koyun vermiş kuzu vermiş süt vermiş Fakirin hakkını neden kıt vermiş Fakirler ot yutmuş, beyler et yemiş Neden sadık yarin kara topraktır Hakaret değildir sana muradım Yıllar yılı Veysel’imi aradım Benim sadık yarim anam avradım Neden sadık yarin kara topraktır Topraktan yapılır kılıçla kama Toprağın güneşi benzer akşama Mahzuni Veysel’in yavrusu ama Neden sadık yarin kara topraktır
Cemal Süreya Gözünden Ahmet Arif
AHMED ARİF «Bir şair: Ahmed Arif  Toplar dağların rüzgârlarını  Dağıtır çocuklara erken» «Hasretinden Prangalar Eskittim» kitabıyla Ahmed Arif’in şiiri de gün ışığına çıktı. Böylece Ahmed Arif’in Türk şiirinde zaten öteden beri sağlamış bulunduğu yer, okurun gözünde de matematik bir kesinlik kazandı. Sanırım, bu yer, bundan sonra en az